Kitaplarimiz

Ana Sayfa Turk Birlesik Devletleri Ziyaretciler icin Onemli Kazim MIRSAN Turk Piramitleri

Bu kitaplari mutlaka okuyun.

kitaba ula?en kolay yolu
kitaba ula?en kolay yolu


Selman Kayabaşı
TİMAŞ YAYINLARI

Onlar; Oğuz Kağan’dan bugüne kadar, Türk’ün devlet-i ebed müddet fikrini devam ettiren gizli teşkilatın liderleriydi… Kimi, Gök-Türk Devleti’ni; kimi, Selçuklu Beyliği’ni; kimi, Osmanlı İmparatorluğu’nu; kimi de Türkiye Cumhuriyeti’ni kurmakla görevlendirildi. Nizamülmülk’ten İmam-ı Gazali’ye, Selçuk Bey’den Mevlana Celaleddin-i Rûmi’ye, Osman Bey’den Dursun Fakih’e, Sultan Abdülhamit’ten Enver Paşa’ya ve Mustafa Kemal’den Turgut Özal’a kadar birçok isme; Teşkilat’ın gizli sancağı emanet edildi. Pakistan’da, Afganistan’da, Lübnan’da, Azerbaycan’da, Bosna’da; Osmanlı Devleti’nin bakiyesinde kurulan elliye yakın devletin harcında Onlar’ın gizli faaliyetleri vardı.
Ve bugün; Türk’le Kürt’ü, Türk’le Fars’ı savaştırmak isteyen Kaos Düzeni’nin mimarları, hesap etmedikleri bir gerçekle yüzleşmeye başladı: Teşkilat’ın askerleri, yeni bir düzen için geri dönüyorlardı…
Çam da bizim, kozalak da bizim!
Teşkilat-ı Mahsusa, Osmanlı Devleti’nin son istihbarat teşkilatı idi. Kurulduğu günlerde, kabinedeki bakanların birçoğu ve üst düzey komutanların büyük bir kısmı dahi böyle bir örgütün varlığından haberdar olmamıştı. Örgütün, Trablusgarp’tan Hindistan’a kadar yüzlerce hücresi ve bu hücrelere kayıtlı binlerce ajanı vardı. Üyeleri arasında Mustafa Kemal, Enver Paşa, Celal Bayar, Eşref Kuşçubaşı, Kazım Karabekir, Fuat Balkan, Süleyman Askeri ve Fevzi Çakmak gibi birçok ünlü sima da bulunuyordu.
Teşkilat-ı Mahsusa, Birinci Dünya Savaşı ve sonrasında yaptığı gizli çalışmalarla, elliden fazla devletin kurulmasını sağladı. Teşkilat’ın gizli hücreleri, aradan yüz yıl geçmesine rağmen henüz ortaya çıkarılamadı.
Selman Kayabaşı, bu heyecan verici kitapta Kıbrıs’ta Türk Mukavemet Teşkilatı’nı kuran, Bosna Hersek’in bağımsızlığını kazanmasında büyük pay sahibi olan ve son olarak Kerkük’te ortaya çıkan Teşkilat’ın; Musul’dan Semerkand’a, Lübnan’dan Pakistan’a, Roma’dan Selanik’e ve Azerbaycan’dan Kafkasya’ya kadar, günümüzdeki faaliyetlerinin izini sürüyor.
Tarih:
Mustafa Kemal, saltanatı yıkmak ve yerine Cumhuriyet rejimi kurmak istiyor. Şu halde nasıl olur da onu lider tayin ederiz Sultanım?
İstihbarat
Kurşunun hesabını üç kişi bilir: Bir kurşunu veren, bir kurşunu ateşleyen, bir de kurşunu yiyen
Siyaset
Şehir’de şehir kanunu; it’le dalaşacağına, çalıyı dolaşacaksın. Dağ’da dağ kanunu; it’le dalaşacağına, it’le dolaşacaksın
ve Aşk
Galata göz gibi, Süleymaniye gönül gibi bakıyor Baba! Öyle ya, yüreğimde kor bir ateş, kor yüreğimde kör ateş; kör yüreğim kor ateş, kor yüreğim kör ateş…

Tarihin Baþladýðý Ön-Türk Uygarlýðý Resmi Tarihin Çöküþü
Tarihin Basladigi On-Turk Uygarligi Resmi Tarihin Çöküsü
Haluk Tarcan
TORE YAYIN GURUBU / Tarih Dizisi

Ancak ikibin yillik zaman içinde tarihte görünmüs ve bu nedenle uygarlikta geç kalmiþ olan Bati, Türkleri uygarliklan nasibini alamamis göcebeler olarak bilir, böyle ögrenir, böyle ögretir... Yakici, yikici, iyi silah kullanan, iyi binici, gittigi yeri kolayca fetheden ama isgal ettigi ulkede kisa sürede eriyen, evrensel kulture hiçbir katkisi olmamis insan suruleri...

Ustune Bati topragi ortulmus bilimsel gerçekler bunun tam tersidir. Onlar su yazdigimiz yaziyi bulmus, tarihte ilk kentleri, siyasal kuruluslari gerçeklestirmis, tek Tanri kavramini kurallastirmis gök bilim, dolayisiyla felsefeye ilk adimlarini atmis, kayboldugu sanilan büyük uygarligin sahibidirler....

Ön-Türk Uygarlýðý
On-Turk Uygarligi
Evrensel Uygarliklarin Koken Kulturu

Haluk Tarcan
CAFT EDITIONS PARIS YAYINLARI / Uygarlik Tarihi

Haluk Tarcan, kuçuklugunde, kibrit kutusunu dünyanin tek ve en hizli otomobili hayal ederek, onu yerde kilimler ve halilardaki desenler arasinda sürerken, bu sekillerin bazilarini sever, bazilarindan da hiç hoslanmazdi. Fakat, bilmedigi bir hisle, onlarda gizli bir kuvvet oldugunu sanirdi ama, kimseye de bir sey söylemezdi. Uzun yillar sonra bu sekillerin, karsisina On-Turk Tamgalari olarak cikacagindan, bilimsel arastirmaci olarak onlari çok seveceginden habersizdi.


Fransa, Bilimsel Ulusal Arastirma Merkezi'nde {Centre National de fa Recherche Scientifique) 7 yil bilimsel arastirmaci olarak calismis ve Bilimsel Arastirmaci unvanini almistir; uclu ögrenimden geçmis olan Halûk Tarcan'in bu ucuncu ögrenimidir.


ilk ögrenimi piyanodur, müziktir, piyanisttir.

Halk müzik ve oyunlarimizin aksak tartilarina duydugu merak, onu Orta Asya tarihinin derinliklerine götürmüs, çok eski bir uygarliga sahip olmamiz gerektigini düsünmesine yol acmistir.


Ikinci ögrenimini istanbul Edebiyat Fakültesi'nde yapmistir: Sanat Tarihi.
Bu kitabi 1962'den beri, sessiz sedasiz yapmiþ oldugu bilimsel arastirmalarinin sonucunda kaleme almistir.